Az Gelen Adet Kanaması Nedenleri
Kadınlar genellikle günlük yaşamı sekteye uğratabilecek kadar uzun süreli ve yoğun adet kanamalarından şikayetçidir. Az gelen adet kanaması konforlu bir sonuç gibi görünse de, kadın sağlığını etkileyebilen adet bozukluğu türlerinden biridir.
Az gelen adet kanaması nedir?
Az gelen adet kanaması olarak bilinen hipomenore; adet dönemi sırasında son derece az kan akışı ile karakterize edilen, kanama süresinin de kısalmasına neden olan bir durumdur.
Sağlıklı adet döngülerine sahip olan kadınlar, tipik olarak her dönemde yaklaşık 40-60 ml arasında kan kaybeder. Hipomenore olan kadınlarda ise bir döngüde 30 ml’den daha az kan kaybı yaşanır ve kanama süresi ortalama iki gündür.
Hipomenore, genellikle ergenlikten hemen sonra ya da menopozdan önce ortaya çıkmaktadır. Nedeni; yumurtlamanın bu dönemlerde düzensiz olması ve endometriyal dokunun normal şekilde gelişememesidir.
Az gelen adet kanaması belirtileri nelerdir?
Hipomenore probleminde kanamanın az olması dışında herhangi bir belirti oluşmayabilir. Görülebilecek diğer belirtiler ise şöyledir:
- Adet döneminde ped veya tampon ihtiyacının çok az olması,
- Dönem boyunca kanamanın tutarlı bir şekilde az olması,
- Adet döneminin üç günden kısa sürmesi,
- Kanamanın lekelenmeye benzemesi.
Vücuttaki problemin bir belirtisi olarak semptomlara akne, baş ağrısı, sindirim problemleri, ruh hali değişimleri ve yorgunluk gibi sorunlar da eklenebilir.
Az gelen adet kanaması nedenleri nelerdir?
Adet döngüsünü birçok faktör etkileyebilir. Hipomenore nedenleri şunlardır:
- Genetik: Ailesinde hipomenore olan bir kadında kalıtsal olarak görülebilir.
- Hormonal dengesizlik: Düşük tiroid seviyeleri, hiperprolaktinemi, yüksek insülin ve androjen seviyesi gibi hormon problemleri yetersiz adet dönemlerine neden olabilir.
- Düşük vücut yağı: Vücuttaki yağ seviyesi belirli bir seviyenin altına düşmesi, adet dönemlerin az olması hatta tamamen durmasına neden olabilir. Yeme bozuklukları, sağlıksız diyetleri ve yoğun egzersiz programı yağ oranı düşürebilir.
- Hamilelik: Bazı kadınlar hamileliklerinin ilk birkaç ayında implantasyondan kaynaklanan vajinal kanama yaşayabilmektedir. Kanama, adet dönemleri ile birbirine benzer olabilir.
- Asherman sendromu: Rahim içi adezyonlar olarak da bilinir. Yetersiz adet dönemleri veya hiç adet dönemlerinin olmaması bu hastalığın belirtileridir.
- Polikistik over sendromu: Yumurtalıkların adet dönemini düzenlemek için gerekli olan hormon miktarını üretememesi, rahim iç duvarının düzgün gelişmemesini ile ilişkilidir.
- Psikolojik faktörler: Kaygı, endişe, fiziksel ve duygusal stres hipomenoreyi tetikleyebilir. Psikolojik etkenler, östrojen ve progesteron gibi hormonların salgılanmasında görevli olan beyin aktivitelerini bastırır. Yetersiz hormon üretimi adet düzeni de etkiler.
- Erken yumurtalık yetmezliği: 40 yaşından önce normal yumurtalık fonksiyonunun kaybedilmesi olarak tanımlanır. Adet kanaması giderek azalır ve sonlanır.
- Perimenopoz ve menopoz: Perimenopoz, menopoza öncesi dönemdir. Menopoz dönemi yaklaştıkça hormonların dalgalanması nedeniyle adet kanaması azalabilir.
- Rahim ameliyatları: Miyomektomi veya diğer operasyonlar sırasında endometriyal kavitenin boyutu küçülebilir. Kanama yüzeyi normalden daha küçük olduğu için az miktarda kanama olması normaldir.
- Sheehan sendromu: Bu durum doğumdan sonra ağır kan kaybı yaşayan kadınlarda görülür ve hipofiz yetmezliğine yol açabilir. Hipofiz bezinin yeterli hormon salgılamaması adet bozuklukları meydana getirebilir.
Az gelen adet kanamasına neden olabilecek diğer tıbbi durumlar arasında anemi, pelvik inflamatuar hastalıklar, doğum kontrol haplarının uzun süreli kullanımı, genişlemiş rahim ve kürtaj bulunmaktadır.
Adet kanamasının az olması gebeliğe engel mi?
Adet kanamasının az olması genellikle endişe verici bir durum değildir. Bununla birlikte, anormal nedenlere bağlı hipomenore kadın sağlığı üzerinde olumsuz sonuçlara neden olabilir.
Tedavi edilmemiş olan polikistik over sendromu, tiroid hastalığı, yüksek stres ve kanamanın az olmasına neden olan diğer durumlar, kısırlık dahil olmak üzere yumurtlama problemleriyle yakından ilişkilidir. Hipomenore olan kadınlar hamile kalmakta zorluk yaşayabilir.
Hipomenorenin diğer bir komplikasyonu, bu duruma neden olan koşulların ilerlemesidir. Sorunların gelişmesi yalnızca kadının üreme sağlığını değil, fiziksel ve psikolojik sağlığı da olumsuz etkileyebilir.
Az gelen adet kanaması nasıl teşhis edilir?
Teşhis yöntemleri şöyledir:
-
Kan testleri:
Adet dönemi sırasında kanamanın az olmasının yaygın nedenlerinin çoğu kan testleri ile tespit edilebilir. Folikül uyarıcı hormon (FSH), luteinize edici hormon (LH), östrojen, prolaktin, insülin gibi hormonların düzeyi değerlendirilmelidir. Polikistik over sendromu mevcutsa, insülin ve androjenlerin seviyesi yüksek olacaktır.
-
Ultrason taraması:
Ultrason ile endometriyumun kalınlığını, yumurtalıklar, foliküllerin boyutunu ve diğer anormallikleri teşhis edebilir.
Kan testleri ve ultrason tetkikleriyle tanı koyulamaması halinde dilatasyon ve küretaj, MRI taramaları gibi testlere ihtiyaç duyulabilir.
Az gelen adet kanaması nasıl çoğaltılır ve tedavi edilir?
Az gelen adet kanaması, temel neden bilinmeden başarılı bir şekilde tedavi edilemeyecektir. Bu nedenle etkili tedavi, teşhise bağlıdır. Problem çözümlendiğinde kanama miktarı normale dönebilir. Ancak; ergenlik veya menopozdan kaynaklanan durumların tedavisi yapılamamaktadır.
Riskli olmayan nedenlerden meydana gelen az gelen adet kanaması tedavi gerektirmezken, hastalıklardan veya sağlıksız alışkanlıklardan oluşan problemlerin tedavi edilmesi gerekir.
Yapılacak tedavinin temeli, genellikle hormonal dengeyi düzeltmek olacaktır. Doğum kontrol hapları gibi ilaçlar, adet döngülerini düzenlemek ve kanamayı normalleştirmek için kullanılabilir. Ayrıca anemi mevcutsa demir, folat ve B12 vitamini gibi takviyeler verilebilir.
Az gelen adet kanaması gelişme riskini arttıran bazı faktörler vardır ve bu faktörlerin önlenmesi gerekir:
- Obezite,
- Aşırı zayıflık,
- Aşırı egzersiz,
- Sağlıksız ve yetersiz beslenme,
- Alkol ve sigara kullanımı,
- Yetersiz fiziksel aktivite,
- Anksiyete, depresyon gibi psikolojik hastalıklar.
Yorumlar